
Beyoğlu'nda esnaf ile torbacılar arasındaki silahlı çatışma kamerada

2 yaşındaki çocuğa kreşte darp

İstanbul'da DEAŞ operasyonu: 18 gözaltı

AK Partili Vekil'in isyanı

Ben belirlemiyorum fiyatları diyerek satışıma devam ediyordum”
Saat 15.00’te stadyuma geldiğini anlatan Şuayip Çiftçi, “Maçlarda Antalya Stadyumu'nda büfelerde çalışıyorum. Geçtiğimiz pazar günü oynanan Eskişehirspor-Göztepe maçında da görev aldım. Maç günü saat 15.00’te stadyuma gittim. 18.00’de de taraftarlar alınmaya başlandı. Taraftarlar stadyuma alınınca satışlarımız başlıyor. Su, çay, kola gibi benzeri içecekler, gofret, bisküvi tarzı ürünler satıyoruz. Taraftarlar da satışlar başlayınca fiyatlardan yakınıyorlardı. Yüksek buluyorlardı fiyatları, bende benim elimde olan bir şey değil diye kendilerine söylüyordum. Ben belirlemiyorum fiyatları diyerek satışıma devam ediyordum. Ürünleri almalarına rağmen öfkelenerek alıyorlardı. Kızarak, hakaret ederek alıyorlardı” dedi.
Can havliyle tişörtümü çıkarttım”
1,5 saat içerisinde su satışını bitirdiklerini ifade eden Çiftçi, “Sattığımız sular bitince diğer büfeye yönlendirmeye başladım. Yanımızda bir büfe daha vardı. Oradan almaya gittiler. Maçın devre arasının bitmesine az kala diğer büfede de sular bitti. Bu sefer taraftarlar tekrar bize doğru geldiler. Devre arası olunca bütün taraftarlar geldi. Su niye yok, ne zaman gelecek gibi söylemlere başladılar. Ben de gelecek dedim. Suyun bitmesi benim elimde değil diye taraftarlara söyledim. Ben bunu söyleyince daha çok öfkelenmeye başladılar. Diğer arkadaşım da kepengi kapatmaya çalışınca taraftarlar daha çok öfkelendi. Biz buradayız, niye kapatıyorsunuz diye üzerine gitmeye başladılar. O arada bir tanesi tezgah üzerinde duran mavi bir kutu vardı, bana doğru atmaya çalışınca ben plastik mavi kutuyu tuttum. Kutuyu yerine koydum. Bu sefer çay kazanı yarısına kadar sıcak su doluydu. Bunu kaldırıp benim üzerime attı. Başımdan aşağıya döküldü, ben de yere düştüm. Can havliyle tişörtümü çıkarttım. O esnada acıdan kıvranıyordum. Taraftarlar arasında kazanı üstüme dökene kızanlar oldu. O adamın ne suçu vardı, o öğrenci, onun bir suçu yok gibisinden” şeklinde konuştu.
Tişörtünü çıkarttıktan sonra hemen lavaboya gittiğini belirten Çiftçi, “Arkadaşım beni hemen lavaboya götürdü. Soğuk suyla vücudumu yıkamaya başladı. Daha sonra polis geldi ve beni ambulansa götürdü. Hastaneye geldim ve tedavim başladı. Benden sonra arkadaşlarım söyledi. Taraftarlar büfeleri yağmalamaya başlamışlar. Paralar olsun, büfelerde kalan ürünleri yağmalamışlar” dedi.
Sıcak su kazanının üstüne dökülmesinden sonra hiç kimsenin kendisine yardımcı olmadığını söyleyen Çiftçi, “Taraftar yardımcı olmadı. Sadece kazanı atan kişiye kızanlar oldu. Polis de yoktu, ben lavaboya gidince geldi. İlk yardımı bana benimle çalışan arkadaşım yaptı. Polis bana kim olduğunu sordu ama o acıyla durup şu adamdı diyemedim. Zaten ortamda çok kalabalıktı. Ben direkt olarak beni hastaneye yetiştirin diyordum” diye konuştu.
“İnşallah şahıs yakalanacaktır”
Şahsın bulunması için polis ekiplerinin çalıştığını ifade eden Şuayip Çiftçi, “Ben suç duyurumu yaptım. İnşallah şahıs yakalanacaktır. O esnada daha kötü şeyler yaşanabilirdi. Sıcak su gözlerime gelebilirdi. Bir başkasına da olabilirdi. Doktorlar yanık izlerinin zamanla geçeceğini söyledi. Ben de geçmesini umut ediyorum” dedi.
Çiftçi, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Psikolojim çok bozuldu. Döküldüğü andan itibaren oradaki arkadaşım, polis, ambulanstaki hemşireye sorduğum tek şey iz kalacak mı? İnşallah iz kalmaz. Tek sorduğum şey buydu. Sağlık her şeyden önemli. Sağlığım bir an önce yerine gelsin de ne olursa olsun. Dileğim inşallah o kişinin bulunması. Bunu bana yapan bir başkasına da yapar. Bunu bir kişi yaptı, sonuçta bütün Eskişehirspor taraftarlarına mal edemem.”