Bölücü terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’ın, kamuoyuna yansıyan son değerlendirmelerinde Kürt toplumunun tarihsel yapısını “aşiret artığı, tarikat kalıntısı, işlevsiz dil yapısı” gibi ifadelerle eleştirmesi ve bu yapıyı “çöplük toplumu, bir mezarlık” olarak nitelemesi, daha önce kendisini ilahlaştıran çevrelerde derin bir rahatsızlık yarattı.
Yıllarca Öcalan’ın sözlerini “öğreti” olarak gören, fikirlerini kutsayan, hatta adına secde edecek düzeyde bağlılık gösteren kesimlerin, şimdi eleştirel bir pozisyona geçmesi dikkat çekti. Bu kesimlerin, Öcalan’ın toplumun içindeki yozlaşmış yapılar ve PKK’nın başarısız devletçi stratejisi hakkında yaptığı öz eleştirileri “halkı aşağılamak” olarak yorumlaması, geçmişle büyük bir çelişki oluşturdu.
“Tarihin çöp sepetine atılması gereken bir hayal”
Öcalan, açıklamalarında sadece Kürt toplumunun sosyolojik dağınıklığını değil, aynı zamanda PKK’nın onlarca yıldır peşinden koştuğu bağımsız devlet kurma hayalini de hedef aldı. “Bu hedef tarihsel toplum sosyolojisine cevap vermiyor, tarihin çöp sepetine atılması gereken bir hayal” sözleri, örgüt çizgisindeki birçok kesimi şaşkına çevirdi.
Siyasi analizciler: “Bu sözler samimiyeti ortaya koydu”
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan siyasi gözlemciler, Öcalan’ın yaptığı bu tespitlerin, hem örgüt içi hesaplaşmayı hem de çevresindeki yapay kutsallaştırmayı hedef aldığını belirtti. Yıllarca eleştiriden muaf tutulan bir figürün, şimdi kendi tabanı tarafından hedef alınmasının, ideolojik çöküşün ve içsel çelişkilerin göstergesi olduğu ifade edildi.
Öcalan’ın sözlerine yönelik tepkiler, bir kez daha örgüt yapısının içsel tutarsızlığını ve tabanın fikirsel istikrarsızlığını gün yüzüne çıkardı.
Sayfa başına git